İŞÇİNİN İŞVEREN TARAFINDAN İSTİFAYA ZORLANMASI
İşveren tarafından işçinin istifaya zorlanması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Uygulamada bu durum baskı sonucu olabileceği gibi işveren tarafından hazırlanan istifa dilekçesi imzalatılmak suretiyle de karşımıza çıkmaktadır. Her iki durumda da bu eylem hukuka aykırılık teşkil etmektedir. İşverenin istifaya zorlamasının sebebi işçinin kıdem tazminatı almasının önüne geçmektir.
İşveren çoğu zaman istifa dilekçesinin imzalanmasının ardından tazminatın ödeneceğinin taahhüdünü vermekte ancak yerine getirmemektedir. Bu durumda iş akdinin feshini işverenin gerçekleştirdiği kabul edilmelidir.
‘Türk Borçlar Kanunu Mad. 39: Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.’ İşbu kanun maddesi, istifa dilekçesinde irade fesadının gerçekleştiği iddiası ile işçinin 1 yıl içinde dava açabileceği şeklinde yorumlanmıştır. Yargıtay kararlarında istifa dilekçesinde irade fesadının olduğu durumlarda davanın makul sürede açılması gerektiği ileri sürülmüştür.
‘Somut uyuşmazlıkta; her ne kadar davacının istifa ettiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, istifa dilekçesi içeriği ve tanık beyanlarından istifa dilekçesinin iş bitimi nedeni ile alındığı, dolayısıyla işçinin gerçek istifa iradesini yansıtmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin iş bitimi nedeni ile davalı işverence sonlandırıldığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gözetilmeden gerçek iradeyi yansıtmayan istifa dilekçesine değer verilerek taleplerin reddi yönünde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.’
Yargıtay kararlarına bakıldığında istifanın arkasındaki etkenleri, gerçek iradeyi ve hayatın olağan akışına uygunluğunu değerlendirildiğini görmekteyiz.
İşveren tarafından istifaya zorlama durumunda açılacak olan davalarda ispat açısından deliller büyük önem arz etmektedir. Kamera görüntüleri, mesajlaşma, rapor ve belgeler delil olarak sunulabilmektedir. Uygulamada 2 tanığın da ispat için yeterli olabileceğini görmekteyiz. İşçi lehine yorum ilkesi gereğince güçsüz konumdaki işçi işverene karşı korunmaktadır. İşçinin iradesini yansıtmayan istifa dilekçesini imzalamak zorunda olmadığını belirtmek isteriz.
İşsizlik maaşı bakımından ise haklı neden olmadan istifa eden işçi işsizlik maaşı alamaz. İstifa durumunda çıkış kodu sebebiyle işsizlik maaşı başvurusu kurum tarafından reddedilmekte. Ancak yasal süreç sonucunda işçinin haklılığı ispat edildiğinde şartlar oluştuğunda işsizlik maaşı alabilecektir.
0 YORUM