DAĞI BİLE TAŞIR İNSAN, AŞIK OLUP İNANINCA.

SEVMEYENE KARINCA YÜK, SEVENE FİLLER KARINCA, DAĞI BİLE TAŞIR İNSAN, AŞIK OLUP İNANINCA.

(Şems-i Tebrizi)

Postmodern çağımızın, iletişimin zirve çağının iletişimsizliğiyle karşı karşıyayız aslında. Zirveye tırmanırken yol arkadaşlarımızı yolda mı bırakıyoruz?

Şiddetli geçimsizlik diye adlandırılan hikayelerimizin adlandırma sorunu var kesinlikle. Şiddetli geçimsizlik değil, ŞİDDETLİ İLETİŞİMSİZLİK…

İLETİŞİM becerilerimizdir bizleri birbirlerimize bağlayan. Eğer iletişim yalnız kişiler arası bir fenomen olarak görülürse hata yapılır. Kadınlar ile erkekler arasında farklılıklar olduğunu anlamalı ve bunların iyi ya da kötü olmadığı bilinmelidir. Eşler bu farklılıkları nazik,sevgi dolu ve etkili bir iletişimle aşmayı öğrendiklerinde romantik bir ilişkiyi ömür boyu sürdürme şansı artar. Eşler arasındaki ilişkiyi sürdürmeye yardımcı olan veya bozan aile içi konular değil daha çok bu konuların eşler arasında nasıl tartışıldığıdır. AİLE TERAPİSİNDE aynalama aşamasının önemini vurgulamak istiyorum. Ailede çiftin diyaloğu oldukça önemlidir Eşler birbirlerini dinlemeyi öğrenmelidir. "SENİNLE DİYALOG KURMAK İSTİYORUM, MÜSAİT MİSİN?" diyerek iletişimi başlatmalıyız. Süreçte "Eğer seni doğru anladıysam şöyle demek istiyorsun." diyebilirsek eğer sıkıntıları soruna dönüştürmeyecek bir anlayışa sahip oluruz. "Ben seni böyle anladım, doğru anlamış mıyım." diyerek yanlış anlaşılırlıktan sıralayabiliriz.

Görmek için ilgi,

Anlamak için bilgi,

Başarmak için sevgi,

Sonuç için sabır,

Bunların hepsi içinse,

Kesintisiz emek gerek.

EMPATİ aşamasında ise his dünyasında yolculuk yapacağız. "Şöyle hissettiğini anlıyorum, doğru anlamış mıyım, gerçekten böyle mi hissettin?" diyerek empati kurmuş olacağız. Sıkıntılarımızı soruna çevirmeden çözeceğiz.

İletişim becerilerimiz; hayatımızdaki tüm ilişkilerimizde, ilişkilerimizi şekillendiren olacaktır. Yaklaşık 10 yıldır öğretmenlik yapıyorum ve her yeni eğitim-öğretim yılına öğrencilerimle bir hikaye paylaşarak iletişim kurmaya başlıyorum. İletişimin önemini verebilmek veliler ve eğitmenler için en önemlisidir aslında. Ve hikayemiz…

DÜNYANIN EN TATLI VE EN ACI ŞEYİ

Bir zamanlar, yaşlı bir kabile şefi kendinden sonra kabilenin başına geçecek şef adayının ne kadar bilge olduğunu anlamak istedi. Bunun üzerine her şef adayının iki çeşit yemek yapmasına karar verdi. Birinci yemek, dünyanın en güzel ve en lezzetli; ikinci yemek de en kötü ve en tatsız yemeği olmalıydı. Belirlenen günlerde genç şef adayı yaşlı şefin önüne çok iyi pişirilmiş, harika derecede bir inek dili koydu. Çeşitli sebzelerle süslenmiş bu yemek gerçekten çok lezzetliydi. Ertesi gün, genç adam yaşlı şefin önüne en kötü ve en lezzetsiz yemeğini getirecekti. Ama genç yaşlı şefin önüne bir önceki günle tıpa tıp aynı yemeği koydu. DİL! Bunun nedenini soran yaşlı şef, alacağı cevapla yerine geçecek adamın kendisinden daha bilge olduğunu anladı.

-Dünyanın en lezzetli şeyi dildir; çünkü hakikati dile getirip insanların iyiliği bulmasına yardım eder. Doğru sözler başkalarını doğru yöne yöneltir ve onları cesaretlendirir. Diller sevgi ve ahenk kelimeleriyle bütün köyümüzü bir arada tutar. Dil dünyanın en tatlı şeyi olduğu gibi en kötü şeyi de olabilir. Öfke ve yalan söyleyen diller insanları kırar. Onları yanlışa yöneltir. Dilin söylediği yalanlarla bir toplum parça parça olur. Bütün silahlardan daha korkunç şekilde köyümüzü felakete sürükleyebilir.